“kum. kum gibi tanelere ayrılmış
ve buz tutmuş vargit çiçekleriyle sen o değilsin artık,sen o değilsin
gölgeler söylemekte, solmuş yapraklar arasında tanrının parmakları, aya vurmuş siyahlık ve çamurla oynaşan yılanlar,ve sen o değilsin”

karaşın ve rüzgarlı
ağaçlardan toz bulutuna doğru
gümüşü kılıçlar sırtımızdayken
ölümün yüzüne düşen bu dağınıklık
böyle açıp böyle yağıyor
ve buz serpiyor evin odaları
ve tüm gözler konuşur gibi
tellerin habercisi kuşun kanadından kopan tüy gibi de ağır
buz titretmekteyken keşişin nefesi
suyun rengini taşımaz taşta uyuyan
kum. kum gibi tanelere ayrılmış
ve buz tutmuş vargit çiçekleriyle sen o değilsin artık,
sen o değilsin
gölgeler söylemekte, solmuş yapraklar arasında tanrının parmakları, aya vurmuş siyahlık ve çamurla oynaşan yılanlar,
ve sen o değilsin
bir kabukta uyumakta ışığın tonundan geçip
tayflardan oluşmuş incecik tül
ağız boşluğunda bir dilsizlik taşır seni
Teşekkür ederim.
BeğenBeğen
Ben teşekkür ederim.
BeğenLiked by 1 kişi