“Ama tasarımız sadece bir betimleme değil de, bir olayın anlamını açığa vurmak olduğu zaman, bize yabancı alanlarda bile bir kıyaslama yapacağız. Örneğin bir fizikçi, kendi bilimine özgü çeşitli olguları bize “anlatmak için” bizim ruhsal alanda algıladığımız “güç”, “çekim”, “itim”, “direnç” vd. terimlerle bir kıyaslama yapmak zorundadır. Freud’ün kendisi de ruhsal işlevleri betimlemek için ters yönden hareket ederek dinamik, enerji vd. salt fiziksel kavramlara başvurmuştur; terimler arasında böyle bir koşutluk kurmadan onların derin anlamına varamazdı. Böyle karşılıklı bir kıyaslama araştırmasından insanın yüzünün kızarmaması gerektiğini sonunda kabul etmek zorunda kaldım, hem ayrıca kaçınılmaz olarak ve verimli bir biçimde uygulanabilirdi. Daha sonra böyle bir çalışma yöntemini hiç duraksamadan çok övdüm, çünkü buna başvururken, şimdiye değin yanıtsız kalan birçok bilimsel sorunlara yanıt bulabilirdik.”
Dr. Sandor Ferenczi
Psikanaliz Açısından Cinsel Yaşamın Kökenleri